Sağlıklı yaşam, sadece hareket etmekle değil, aynı zamanda doğru besinleri tüketmekle de elde edilebilir. Beslenme alışkanlıklarımız, yaşam süremizi önemli ölçüde etkileyen unsurlardan biridir. Yeni bir araştırmaya göre, bazı besinler ömrü uzatırken, bazıları ise erken yaşta ölüm riskini artırma potansiyeline sahip. Bu konudaki detayları sağlıklı yaşam uzmanı Dr. Ayşe Demir ile değerlendirdik. Dr. Demir, beslenme alışkanlıklarımızın, sağlık üzerindeki olumlu veya olumsuz etkilerine dikkat çekti.
Dr. Ayşe Demir, sağlıklı beslenmenin temel taşlarını oluşturan dört besini sıraladı. Bu besinler, çeşitli vitamin ve mineraller açısından zengin olmalarının yanı sıra, hastalıklara karşı koruma sağlayarak sağlıkları destekleyebiliyor. Peki bu besinler neler?
İlk olarak, zeytinyağı dikkat çekiyor. Özellikle Akdeniz diyetinin vazgeçilmez bir parçası olan zeytinyağı, içerdiği antioksidanlar sayesinde kalp sağlığını koruyor ve inflamasyonu azaltıyor. Yapılan çalışmalarda zeytinyağı tüketen bireylerin, kalp rahatsızlığı riskinin belirgin şekilde azaldığı görülmüştür. Ayrıca, zeytinyağının kanser riski üzerinde de olumlu etkileri olduğu araştırmalarla ortaya konmuştur.
İkinci besin ise kuruyemişler. Özellikle ceviz, badem ve fındık gibi çeşitlerin, içerdikleri sağlıklı yağlar sayesinde kalp sağlığını korumakta ve kilo kontrolünde yardımcı olabileceği belirtiliyor. Kuruyemişler ayrıca elzem vitamin ve mineraller bakımından zengin olup, bağışıklık sistemini güçlendiriyor ve yaşlanmanın etkilerini azaltıyor.
Üçüncü olarak tüketilmesi gereken gıda grubu, sebze ve meyveler. Sebzeler ve meyveler, lif, vitamin, mineral ve antioksidan açısından oldukça zengin. Günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketen bireylerin, obezite, diyabet ve kalp hastalıkları gibi çeşitli sağlık sorunları ile karşılaşma riskinin düştüğü belirtilmektedir. Renklilik de önemli bir faktör: Farklı renklerde sebze ve meyve tüketmek, çeşitli besin ögelerini almak açısından fırsat sunar.
Son olarak tam tahıllar, beslenmede önemli bir yere sahip. Beyaz ekmek yerine tam tahıllı ekmek, beyaz pirinç yerine kahverengi pirinç tercih etmek, sindirim sisteminin sağlıklı çalışmasına katkıda bulunur. Aynı zamanda kan şekerini düzenlediği için şeker hastalığı riskini azaltmaktadır.
Dr. Demir, dikkat edilmesi gereken iki besini ise şu şekilde sıraladı: işlenmiş gıdalar ve şekerli içecekler. İşlenmiş gıdalar, genellikle yüksek şeker, tuz ve koruyucu madde içermektedir. Bu tür gıdalar, obezite, kalp hastalıkları ve diyabet gibi ciddi rahatsızlıklara zemin hazırlayabilir. Araştırmalar, işlenmiş gıda tüketiminin artmasıyla, yaşam süresinin kısaldığını göstermektedir.
Şekerli içecekler ise, sıklıkla göz ardı edilen, ama sağlık açısından büyük riskler taşıyan bir kategori. Yüksek şeker içeriği nedeniyle diyabet riskinin artmasına neden olurken, aynı zamanda obeziteye de yol açabiliyor. Yapılan araştırmalar, günde sadece bir şişe şekerli içecek tüketmenin, kalp hastalığı ve erken ölüm riskini arttırdığını göstermektedir.
Sonuç olarak, sağlıklı beslenmek, yaşam kalitesini arttırmanın anahtarıdır. Doğru besinleri seçmek ve mümkün olduğunca işlenmiş gıdalardan uzak durmak, sadece sağlığımızı değil, yaşam süremizi de uzatacaktır. Dr. Ayşe Demir’in önerileri, hem lezzetli hem de sağlıklı bir yaşam sürmek için yol gösterici olabilir.
Sağlıklı yaşamak, sadece bir alışkanlık değildir; bu, yaşam tarzının bir parçasıdır. Bu nedenle, doğru besinleri seçmek ve sağlıklı yaşam için attığımız adımlar, gelecekteki sağlığımızın temellerini atmamıza yardımcı olacaktır. Unutmayalım ki, sağlıklı bir yaşam için başlangıç noktası mutfaklarımızdır.