Yıllar süren bir gizem, sonunda korkunç bir gerçekle yüzleşmemizi sağladı. 2016 yılında, bir çikolata poşetiyle birlikte ölü bir bebek bulundu. O zamandan beri bu olay, çok sayıda soru işaretine neden oldu ve kamuoyunda geniş yankılar uyandırdı. Ancak, olayın üzerinden geçen 7 yılın ardından, sonunda girişimci bir dedektifin araştırmaları sayesinde cinayet soruşturmasında harekete geçildi. Bugün, bu korkutucu duruma dair bildiklerimizi açıklamak istiyoruz.
2016 yılının Ekim ayında, İstanbul'un kırsal bir bölgesinde, bir çikolata poşeti içinde ölü bir bebek bulundu. Olay yerine ulaşan yetkililer, ilk incelemelerde bu bebeğin 6 aylık olduğunu tespit ettiler. Bebek, çevredeki ormanda bir çalılık arasına bırakılmıştı ve çikolata poşetinin varlığı, durumu daha da tuhaf kılıyordu. Olay, derhal medyanın ilgisini çekti ve çok sayıda teori ortaya atıldı. Kimi, bu durumun bir cinayet olduğunu öne sürerken, bazıları ise bunun sıradan bir terk etme olayı olabileceğini öne sürdü.
Savcılık, olayın hemen ardından bir soruşturma başlattı. Ancak bebeğin kimliği ve ailesi hakkında hiçbir bilgiye ulaşılamadı. Olayın başlangıcında, çevredeki camileri ve hastaneleri kontrol eden ekipler, bebek için bir kayıp başvurusu yapılmadığını belirtti. Bu da soruşturmanın seyrini daha da karmaşık hale getirdi. İki yıldan fazla süren araştırmaların ardından, dosya soğuk bir dosya olarak adlandırılmaya başlandı. Ancak, zamanla bazı gelişmeler yaşandı.
İşte bu sırada, 2023 yılında özel bir dedektif, bu dosyanın hala açık olduğunu hatırlayarak araştırmalara yeniden başladı. Dedektif, bebekle birlikte bulunan çikolata poşetini incelemeye karar verdi. Poşetin üzerinde basılı olan tarih, olayın gerçekleştiği dönemdeki çikolata markasının o dönemki üretim tarihini gösteriyordu. Bu, ürünün belirli bir perakende noktasından alındığı anlamına geliyordu.
Soruşturma, her gün yeni bilgiler ortaya çıkaran çarpıcı bir gelişmeye sahne oldu. Yapılan detaylı incelemeler sonucunda, bebekle birlikte bulunan çikolata poşetinin İstanbul'un merkezi bir bölgesinde bulunan tanınmış bir marketten alındığı tespit edildi. İlgili marketle yapılan görüşmelerde, geçmiş kayıtlar incelendi ve o dönem içerisinde bebekten haberdar olan birkaç müşteri sözü doğrulandı. Müşterilerden biri, bu ürünün satın alındığı gün markette beş aylık bir hamile kadının bulunduğunu ve durumu dikkatlice izlediğini hatırladığını söyledi.
Dedektifin araştırmaları, giderek daha karmaşık bir tablo çizmeye başladı. Kadının kimliği ve nerede yaşadığına dair ipuçları toplandı. Sonunda, ilgili tüm ipuçları toplanarak, kadının bir dönem yaşadığı yer olarak tespit edilen bir mahalleye ulaşıldı. Elde edilen bulgular, cinayetin derinliklerine inmeye ve bebekle ilgili daha fazla bilgi toplamaya yönelik diğer kadim kayıtlarla birleşerek, dedektifi hala belirsiz olan bir sona yönlendirdi.
Bunun yanı sıra, cinayetin neden ve nasıl gerçekleştiğine dair gelen sorular da artarak devam etti. Zamanla, dedektif, bebek için üzüntü duyan, onu tanımayan ancak hala olayın derinliğine inme isteği olan insanlarla bağlantı kurdu. Sosyal medya platformlarında yapılan paylaşımlar sayesinde, daha fazla kişi olayın yaşandığı dönemde bulunmuş gibi görünenleri paylaşmaya başladı. Bu, doğrudan ya da dolaylı olarak birçok kişinin yaşadığı bir trajedinin hatırlanmasına sebep oldu.
Gelen tüm bu bilgiler, cinayet soruşturması sırasında gerçek katile ulaşmayı mümkün kılmakla kalmadı, aynı zamanda birçok insanın bu trajedinin etkisine dair bir farkındalık geliştirmesine de yardımcı oldu. Beş yıl boyunca devam eden belirsizlik, nihayet yıllar süren bir çaba sonucunda ortaya çıkan gerçeklerle sonlanmayı bekliyordu.
Kısa süre içinde, dedektifin elde ettiği yeni bilgiler doğrultusunda, bebekten bir yıl önce kaybolmuş bir kadının hikayesi gün yüzüne çıkmaya başladı. O kadının ailesi, bu sürecin her anında açık kalmaya devam etti. Sonuç olarak, kaybolan bu kadının yıllar sonra geri dönüşü, insanların yaşadığı kaybın ve üzüntünün zıt bir örneği olarak toplumda yankı uyandırdı.
Sonuç olarak, 2016 yılında ölü bulunan bebek ve çikolata poşeti, yalnızca bir cinayet soruşturmasının ötesinde, bir toplumsal meseleyi gözler önüne serdi. Toplumun her kesiminden birçok insan, olayın arka planını sormaya ve belirsizlik içindeki gerçeklerin ortaya çıkmasını isteyen bir dayanışma içerisinde buluştu. İstanbul halkı, şimdi daha güçlü bir bağ ile geçmişle yüzleşiyor ve acılarının üzerinden gelmeye çalışıp hikayelerini yeniden yazmak için çaba harcıyor.