İstanbul, son günlerde bir kayıp hikayesi ile sarsıldı. Geçtiğimiz hafta sonu kaybolan 22 yaşındaki genç, aile ve arkadaşları tarafından herkesin gözleri önünde arandı. Yapılan tüm çabalara rağmen olumlu bir sonuç elde edilemedi. Sonunda, beklenmedik bir şekilde gelen acı haber, şehrin dört bir yanında yürekleri dağladı.
22 yaşındaki Çağlar Erdem, ailesinin yanında yaşadığı Beyoğlu ilçesinde, geçen cumartesi günü akşam saatlerinde evden ayrıldı. Genç adamın plansız bir şekilde dışarı çıkması ve bir daha dönmemesi, ailesini büyük bir endişeye sevk etti. Erdem’in arkadaşları ve ailesi, kaybolduğu günden itibaren her yerde onun izini sürmek için seferber oldu. Sosyal medya üzerinden başlatılan "#ÇağlarNerde" hashtag'i, diğer kullanıcılar tarafından da yaygın bir şekilde paylaşıldı. Birçok gönüllü, kayıp genci bulmak için sokaklarda, parklarda ve çevredeki alanlarda arama yaptı.
Polis ekipleri, kaybolduğu günden itibaren konuyla ilgili hızlıca harekete geçti. Gerekli soruşturmanın yanı sıra, kayıp gencin sosyal medya paylaşımları incelendi. Yakınları, Çağlar’ın son zamanlarda ruh hali ile ilgili endişelerini dile getirerek, onun psikolojik olarak zor bir dönemden geçtiğini ifade ettiler. Fakat talihsiz bir şekilde, tüm bu arama çabalarına rağmen Çağlar’dan haber alınamıyordu.
Maalesef, bekleyişin sonunda gelen acı haber, tüm Türkiye'yi etkisi altına aldı. Çağlar'ın cansız bedeni, kaybolduğu yerin yakınlarında bir ormanlık alanda bulundu. Bu durum hem ailesini hem de onun için seferber olan arkadaşlarını derin bir yasa boğdu. Olayın ardından, acılı ailesi açıklamalarda bulundu. “Onu kaybettiğimiz için büyük bir üzüntü içerisindeyiz. Çağlar, iyi bir evlat ve dosttu. Onun yokluğu, hayatlarımızı sonsuza dek etkileyecek,” dediler.
Kayıp gencin ardından gelen haber, İstanbul halkı arasında da büyük bir yankı buldu. Gençlerin ruh sağlığına dair farkındalık oluşturma çağrıları artarken, toplumda yaşanan başıboşluktan dolayı endişeler dile getirildi. Psikologlar, gençlerin yaşayabileceği zor dönemlerin ve aile içinde göz ardı edilen sorunların üzerine gidilmesi gerektiğini belirtti. "Çağlar’ın kaybolması, toplum olarak bir arada durmamız gereken önemli bir durum. Gençlerin yaşadığı sorunları anlamak, onlara gereken desteği vermek, sadece ailelerin değil, toplumun temel bir görevidir," diyerek sözlerine eklediler.
Bu trajik olay, İstanbul ilk kez kaybettiği bir gençle sarsılmıyor. Geçtiğimiz yıllarda da benzer kayıp vakaları yaşandı. Gençler, özellikle büyük şehirlerde yalnızlık, yabancılaşma ve stres gibi sorunlar nedeniyle zorlu dönemler geçirebiliyorlar. Bu olay, psikolojik destek mekanizmalarının ve gençlere yönelik programların artırılmasının önemini bir kez daha gözler önüne serdi. İstanbul'un dinamik yapısında, gençlerin yaşadığı yalnızlık ve sorunlar maalesef göz ardı ediliyor.
Çağlar Erdem’in kaybı, sadece bir bireyin değil, tüm toplumun kaybıdır. Bu olay üzerine düşünülmesi gereken birçok konu var. Debelenen arkadaşlıklar, kaybolan umutlar ve etraftaki insanların kayıtsız kalışları, gençlerin hayatlarında kalıcı izler bırakıyor. Sosyal dayanışmanın artırılması, gençler için güvenli sosyal alanların yaratılması ve destek programlarının zaman kaybetmeden uygulanması, İstanbul’un geleceği adına hayati bir önem taşıyor.
Son olarak, Çağlar Erdem'i kaybetmiş olmanın derin üzüntüsü içinde, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz. Her genç bireyin hayatının, bir değer taşıdığını ve kaybolduğunda geride ne büyük boşluklar bıraktığını unutmamak önemli. Şehri ve toplumu tehdit eden bu tür kayıpların bir daha yaşanmaması için harekete geçmeliyiz.