Türkiye'de yaşanan don olayları, tarım piyasasında büyük bir etki yarattı. Özellikle meyve rekoltelerinin azalması, tüketicinin cebini etkileyen fiyat artışlarına yol açtı. Bu yılın başlarında yaşanan ani sıcaklık değişimleri, çiftçileri zor durumda bırakırken, meyveler tezgahlarda rekor fiyatlarla satılmaya başlandı. Üstelik, meyve tüketimine olan talep artarken, rekolte kaybının etkileri her geçen gün daha da belirgin hale geliyor.
Soğuk hava koşulları, özellikle erken meyve veren ağaçlarda polenleme ve meyve bağlama süreçlerini olumsuz yönde etkiliyor. Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde yaşanan don olayları, meyve ağaçlarının çiçeklerinin dökülmesine ve yeni meyvelerin oluşumuna engel oldu. Ziraat mühendisleri, don olaylarının bu yıl meyve verimini yüzde 30 ila yüzde 50 arasında etkilediğini belirtiyor. Bu durum, özellikle narenciye, elma ve çilek gibi popüler meyvelerin rekoltelerini olumsuz etkiledi.
Bölgesel olarak, don olaylarının etkileri de değişiklik gösteriyor. Güney bölgelerde, örneğin Adana ve Mersin gibi illerde, hava sıcaklıklarının aniden düşmesi, çiftçileri hazırlıksız yakaladı. Çiftçiler, don tehlikesine karşı tedbir almak için geceleri ağaçların etrafına ateş yakmalarına rağmen, bu önlemler birçok bölgedeki meyve ağaçlarını korumakta yetersiz kaldı. Sonuç olarak, meyve üretiminde yaşanan bu düşüş, hem üreticiler hem de tüketiciler için endişe verici bir durum haline geldi.
Başta meyve fiyatları olmak üzere gıda fiyatlarındaki artış, Türkiye’deki enflasyon oranlarının yükselişi ile birleşince tüketicilerin alım gücünü ciddi şekilde etkiledi. Tezgahlarda meyve fiyatları, bu yıl ilk kez 450 liraya kadar yükseldi. Özellikle lüks meyve olarak kabul edilen bazı çeşitlerin fiyatlarının yükselmesi, market raflarında hızlı bir dönüşüm yarattı. Tüketiciler, alternatif meyvelere yönelmek zorunda kalırken, bazı meyve türlerinin neredeyse tamamen kaybolması, pazarda da büyük bir boşluk oluşturdu.
Bölgelerdeki marketlerden yapılan gözlemlerde, bazı meyve türleri, neredeyse mevcut fiyatın iki katına satılmaya başlandı. Örneğin, Türkiye'nin özellikle Akdeniz Bölgesi'nde yetiştirilen nar ve limon gibi meyveler, don olaylarından dolayı ciddi şekilde etkilendi. Sektör temsilcileri, bu durumun kısa vadede düzelmeyeceğini, çünkü önümüz kış ayları ve bu süreçte yeni hasat beklemenin zor olduğunu belirtiyor. Eylül-Ekim aylarında hasat dönemi yaklaşırken, don nedeniyle rekolte kaybı bu mevsimi de etkileyecek gibi görünüyor.
Meyve fiyatlarındaki bu yükseliş, sadece büyük şehirlerde değil, kırsal alanlarda da hissediliyor. Çiftçiler, elde ettikleri meyvelerin maliyetini karşılamakta zorlandıklarını ifade ederken, bu fiyat artışlarının sonunda tüketiciye yansıdığını vurguluyor. Son dönemde, hanelerin meyve tüketimlerinde bir azalma gözlemlenirken, bunun nedeninin artan fiyatlar olduğu ileri sürülüyor. Tüketiciler, daha ucuz alternatif gıda maddelerine yönelirken, bazı meyve türleri de tezgahlardan kaldırılmaya başlandı.
Tarım ve Orman Bakanlığı, bu yıl yaşanan don olayları ile ilgili olarak çiftçilere destek sağlama kararları almayı sürdürüyor. Çiftçilerin tazminatlarını almak için yürüttükleri girişimler, ilerleyen dönemde meyve fiyatlarının stabil hale gelmesi adına büyük önem taşıyor. Ekonomik sıkıntılar bir yandan devam ederken, devletin bu sürece nasıl müdahale edeceği merakla bekleniyor. Uzmanlar, bu durumu fırsata çevirmek isteyen bazı tüccarların, kontrolsüz fiyat artışlarına sebep olabileceği uyarısını yapıyor.
Özetlemek gerekirse, Türkiye'de yaşanan don olayları, meyve rekoltesinin düşmesine ve fiyatların yükselmesine neden oldu. Çiftçilere sağlanan destek ve müdahale ile birlikte durumun düzelmesi bekleniyor; ancak mevcut durum, tüketicilerin alışkanlıklarını da köklü bir biçimde değiştirdi. Rekabetin yüksek olduğu meyve pazarında, kısa vadede bir iyileşme olması zor görünüyor. Tüketiciler, meyve alışverişlerini yaparken daha dikkatli olmaya, bütçelerini planlamaya özen gösterirken, üreticilerin de mevcut duruma adapte olabilmesi için farklı stratejiler geliştirmesi şart.