Antalya, 2023 yılına hızlı bir giriş yaparken, beklenmedik bir gelişme ile sarsıldı. Son yapılan açıklamalara göre, AFAD ve Kandilli Rasathanesi'nin verilerine dayanan bilgilerle, Antalya açıklarında 3.8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Depremin merkez üssü Antalya ilinin kıyı kesimlerinde yer alırken, sarsıntının özellikle çevre illerde nasıl hissedildiği ise merak konusu oldu. Peki, bu deprem olayı sonucunda Antalya’da ve çevresinde ne gibi etkiler ortaya çıktı? İşte tüm detaylar.
Antalya'da saat 15:30 sularında gerçekleşen deprem, şehirde yaşayanları ve turistik alanlarda bulunan tatilcileri kısa süreli bir panik havasına soktu. Sarsıntının uzun sürmemesi, çoğu insanın depremi küçümsemesine yol açsa da, uzmanlar düşük büyüklükteki depremlerin de ciddiye alınması gereken doğa olayları olduğunu belirtiyor. Yerel halk, evlerinde ya da iş yerlerinde bulundukları sırada bir anda sallanmanın şokunu yaşarken, kimi bireyler dışarı çıkmayı tercih etti.
Ayrıca, bu depremin ardından Antalya'da yaşayan vatandaşların sosyal medya üzerinde paylaştıkları anılar, o anki hislerini ve yaşadıkları korkuyu aktardıkları fotoğraflar, deprem anının zorluğunu hissettirdi. Sosyal medyada özellikle "#AntalyaDeprem" etiketi altında birçok paylaşım yapıldı.
Depremin Antalya'nın yanı sıra, İzmir, İstanbul ve diğer çevre illerde de hissedilip hissedilmediği ise vatandaşlar arasında yoğun bir tartışma konusu oldu. Çevre illerde yaşayan bazı vatandaşlar, özellikle İzmir'in Karşıyaka ve Alsancak gibi merkezi bölgelerinde sarsıntıyı hissettiklerini bildirdi. İstanbul’da ise deprem hissedildiği yönünde gelen yorumlar azınlıkta kaldı. Uzmanlar, depremin büyüklüğünün Antalya ve çevresindeki yapısal zayıflıklara etkisi olabileceğini belirtirken, Antalya'daki yapısal güvenliğin düzenli olarak denetlenmesi gerektiğinin altını çizdi.
Öte yandan, Kandilli Rasathanesi’nden alınan bilgilere göre, geçmişte Antalya ve çevresindeki depremler genelde hafif büyüklükte gerçekleşmişti. Ancak, Antalya'nın fay hatları üzerindeki konumu, bu tür olayların sürekliliğini artırıyor. Uzm. Dr. Cengiz Çalışkan, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Antalya, jeolojik yapısı itibarıyla sismik aktivitelerin yaşandığı bir bölge. Bu nedenle, hafif de olsa yapılan her deprem, deprem riskinin hatırlatılması açısından önemli bir fırsattır" dedi.
Antalya'da meydana gelen bu deprem olayı, deprem güvenliği açısından tehlikeleri yeniden göz önüne serdi. Uzmanlar, yapıların depreme dayanıklı inşa edilmesinin önemine dikkat çekerek, vatandaşların bu tür doğal afetlere karşı hazırlıklı olmalarını tavsiye ediyor. Zamanında alınacak önlemler, can ve mal kaybını azaltabilir. Bu tür olayların ardından her bireyin kendi güvenliğini sağlaması gerektiği konusunda hemfikir olan uzmanlar, bölgede ve genel olarak Türkiye'deki deprem bilincinin artırılması gerektiğini vurguladı.
Sonuç olarak, Antalya'da meydana gelen 3.8 büyüklüğündeki deprem, şehirde kısa süreli bir panik yaratmış olsa da, ailelerin ve bireylerin nasıl bir tepki verdikleri oldukça önemliydi. Depremin büyüklüğü, insanların almış olduğu hazırlığın ne denli yeterli olduğunu gözler önüne sererken, Antalya ve çevresinde yaşanan olaylar, bir kez daha afetlere karşı hazırlık yapılması gerektiğini hatırlatmış oldu. Umuyorum ki bu kayda değer olay, hem yerel yönetimleri hem de vatandaşları, depreme karşı daha dikkatli ve bilinçli olmaya yönlendirecektir.