İstanbul’un gözde noktalarından birinde, yıllardır süregelen bir tutkunun meyvesi olarak profesyonel bir tesis hayata geçti. 42 yıl boyunca yalnızca bir hobi olarak kalan bu tutku, artık hem yerel halkın hem de il dışından gelen taleplerin odak noktası haline geldi. Bu haber, bir insanın hayalinin gerçeğe dönüşme hikayesini anlatırken, aynı zamanda yörenin turizm ve ekonomisine katkı sağladığına da dikkat çekiyor.
Projenin sahibi Mehmet Yılmaz, 42 yıl önce bu hobiyi öğrenmeye başladığında, bunun bir gün profesyonel bir iş haline geleceğini hayal dahi edemedi. Bir taraftan iş hayatı, diğer taraftan ise tutku dolu bu hobi, zamanla daha da derinleşti. Yıllar içinde edindiği deneyim ve biriktirdiği bilgi birikimi, sonunda onu bu işe profesyonel bir bakış açısıyla yaklaşmaya itti. Yılmaz, "Hobimi her zaman büyük bir tutku ile yaptım, ama bu kadar büyüyeceğini düşünmemiştim,” diyor.
İstanbul’un yanı sıra, çevre illerden ve hatta diğer bölgelerden aldığı yoğun talep sayesinde, Yılmaz, hobi merkezini profesyonel bir tesise dönüştürme kararı aldı. Gerekli olan her türlü yasal izin ve düzenlemeleri yaptıktan sonra, işte bu hayali gerçekleştirme fırsatını yakaladı. Şimdi, hem sosyal medyada hem de yerel basında dikkat çeken bir mekan olarak öne çıkıyor. Yılda ortalama on binin üzerinde ziyaretçi çekebilmekte ve ofis dışındaki etkinlikler sayesinde de adını duyurmakta.
Hobi tesisi, sadece yerel halkla sınırlı kalmayıp il dışından gelen misafirleri de ağırlamaya başladı. Özellikle yaz aylarında düzenlenen etkinlikler ve atölyeler, katılımcıların ilgisini çekiyor. Yılmaz, "İlk başta sadece İstanbul'dan gelen taleplerle işe başladık, fakat kısa sürede Ankara, İzmir, Bursa gibi illerden de ziyaretçilerimiz olmaya başladı. Bu, bizler için yalnızca bir hobi değil, aynı zamanda bir iş haline dönüşmüş durumda," diyor.
Hobi tesisinin sunduğu atölye çalışmaları oldukça çeşitli; el yapımı eşyaların üretimi, doğa ile iç içe aktiviteler ve grup katılımlarına yönelik organizasyonlar, katılımcıların ilgisini çekiyor. Bu tür etkinliklerin yanı sıra, bireysel katılımlar için de düzenlenen seanslar, hobiye meraklı olanların hem eğlenmesini hem de yeni beceriler edinmesini sağlıyor. Yılmaz, bu tür etkinliklerin yaz aylarında çok daha yoğun bir katılım sağladığını belirtiyor.
Özellikle ekip yöneticilerinin, yıllık ya da mevsimlik etkinlik planlamaları için tercih ettiği bu tesis, hem eğlenceli hem de öğretici bir ortam sunuyor. Kurumlar, çalışanlarının takım ruhunu pekiştirmek için burada etkinlik düzenliyor. Bu sayede İstanbul dışından gelen ekipler de, otel ve konaklama imkanlarını değerlendirerek, keyifli bir gün geçiriyorlar.
Yılmaz, "Amacımız sadece bir işten öte, insanların bir araya gelerek güzel anılar biriktirmesini sağlamak. Biz burada bir aile ortamı yaratıyoruz," diyerek böyle bir projeye sahip olmanın mutluluğunu paylaşıyor. Bu hikaye, İstanbul’un köklü kültürel yaşamına yeni bir soluk getirirken, yıllarca süregelen bir hobinin nasıl bir başarı öyküsüne dönüşebileceğini de gözler önüne seriyor.
Ayrıca, Yılmaz’ın bu tesisi oluştururken çevreye olan duyarlılığına da gönderme yapmak gerek. Her etkinlikte doğal malzemeler kullanarak, geri dönüşüm temalı atölyeler düzenliyor. Bunu yaparken katılımcıları da bilinçlendirmeyi amaçlıyor. "Her bireyin çevreye karşı sorumluluk hissetmesini istiyoruz. Burada geçirdiğiniz her an, hem eğlenceli hem de öğretici olacak," diyor.
Sonuç olarak, 42 yıllık bir tutku, kini zamanla profesyonel bir tesis haline gelmekte ve il dışından gelen yoğun taleplerle de dikkat çekmekte. İnsanların bir araya gelerek güzel anılar biriktirebileceği bir mekan oluşturulması, hem İstanbul’un kültürel zenginliğine katkı sağlıyor hem de bu tür hobi projelerinin değerini yeniden gündeme getiriyor.