Futbol dünyasında pek çok efsanevi an yaşanmıştır; ancak bazı anlar, tarih sayfalarında uzun yıllar boyunca hatırlanacak şekilde yerini alır. 1986 Dünya Kupası çeyrek finalinde Arjantin ve İngiltere arasında oynanan ve Maradona'nın yıldızlaştığı o maç, sadece sahadaki performansıyla değil, aynı zamanda o anları yöneten Türk hakemler tarafından da hatırlanmaktadır. O dönemde verdiği kararlarla gündem olan Türk hakem, maçın başlangıcında yaşanan ilginç bir olayı ilk kez gün yüzüne çıkardı. Bu durum, maçın geç başlamasına sebep oldu ve dünya genelinde futbolseverlerin merakını artırdı.
Özellikle Maradona'nın "Tanrı'nın Eli" golüyle hafızalara kazınan Bu maç, tarihi bir önem taşıyor ve Türk hakemin açıklamaları ışığında daha da ilginç hale geliyor. Daha önce hiçbir yerde duyulmamış olan bu bilgilere göre, maçın başlangıcında yaşanan bir krizin sonucunda, karşılaşma planlanandan daha geç başlamıştı. Kaynaklara göre, hakem ilk düdüğünü çalmadan önce sahada yaşanan bir iletişim sorunu, maçın akışını büyük ölçüde etkilemiş. Hakem, o anı şu sözlerle ifade etti: "Gerekli düzenlemelerin yapılması için beklemek zorunda kaldık. Herkes sahada yoğun bir heyecan içindeydi ama beklemek zorundaydık.”
Maradona’nın sahada olduğu bir maçı yönetmek, Türk hakem için sadece teknik anlamda değil, aynı zamanda psikolojik olarak da büyük bir baskı unsuru oluyordu. Herkes onun performansını izlemek için sabırsızlanıyordu. Hakem, "Maradona’yı izlemek elbette bir zevkti, ama aynı zamanda bu kadar büyük bir yıldızın altında yönetmek oldukça zorlayıcıydı. O dönemde herkesin gözleri üzerimdeydi. Bu kadar önemli bir müsabakaya damgamı vurmak istemek ve aynı zamanda doğru kararlar vermek için ekstra çaba sarf etmem gerekti" dedi. Turnuvanın atmosferi ve Maradona’nın sahadaki karizması ile birleştiğinde, Türk hakemin üzerindeki sorumluluğun ne denli ağır olduğunu anlamak mümkün.
Maçın geç başlaması, sadece yönetim açısından bir sorun yaratmakla kalmadı; aynı zamanda dünya medyasının dikkatini de çekti. O dönemdeki birçok spor gazetesi ve televizyon kanalı, bu durumun etkilerini uzun süre tartıştı. Eğer o saat diliminde sahada işler yolunda gitseydi, Maradona’nın muhteşem takıma karşı başlangıcı nasıl aceleci şekillerde olabilirdi? Türk hakem, yaşadığı bu durumu tüm dünya futboluna mal olan bir öykü olarak sunuyor.
Bütün bu sebeplerden dolayı, Türk hakemin bu açıklamaları bugün bile futbol camiasında ilgiyle karşılanıyor. Maradona'nın sadece futbol sahasında değil, tüm dünyada yarattığı efsanenin büyüklüğü karşısında, Türk hakemin de katkısının unutulmaması gerektiğini hatırlatıyor. Futbol tarihine geçecek bir anı olarak, bu maç ve yönetimi anımsanacak. Elbette, her büyük başarı bir iş birliğine dayanıyor ve bu tür detaylar, o iş birliğinin ne denli önemli olduğunu gözler önüne seriyor. Maradona’nın efsanesinin arkasında, bu tür anekdotlar ve hikayeler, unutulmaz bir anlam katıyor ve bu durum, Türk hakem için de özel bir paye kazandırıyor.
Sonuç olarak, Maradona’nın dünya futbolundaki yeri yadsınamazken, Türk hakemin bu maçtaki katkıları ve yaşadığı zorluklar, futbol tarihi boyunca geçmeyen bir önem taşıyor. Türk hakemin bu açıklamaları, futbolun sadece bir oyun olmadığını, insanların hayatında ne denli büyük bir yer kapladığını bir kez daha gözler önüne seriyor.