Yaz aylarının etkisiyle İstanbul’da hava sıcaklıkları rekor seviyelere ulaşıyor. Şehirde hayat normal akışında devam ederken, bazı meslek grupları için bu durum oldukça zorlu bir hal alıyor. Sokaklarda ve inşaatlarda çalışan işçiler, kavurucu sıcaklıklara rağmen hayatlarını idame ettirmek için gündelik hayatlarına devam ediyor. Ancak bu zorlu şartlar altında günlük kazançları 1200 TL’ye kadar çıkabiliyor. İşte İstanbul’un sokaklarındaki bu kahramanların, günlük yaşamlarından kesitler ve zorlu çalışma koşullarının detayları.
İstanbul’un çeşitli bölgelerinde çalışan inşaat işçileri, sokak satıcıları ve diğer meslek grupları, her gün yüzlerce malzeme taşımak, kalabalık ortamlarda hizmet vermek veya riskli alanlarda çalışmak zorundalar. Bu işlerin büyük bir kısmı açık alanlarda yapılıyor ve sıcak havada uzunca saatler boyu çalışmak, sağlık açısından ciddi sorunlara yol açabiliyor. Özellikle inşaat sektöründe çalışanlar, çoğu zaman sabahın erken saatlerinden akşam geç saatlere kadar, güneşin altında yer alıyorlar. Bu yoğun çalışma temponun yanı sıra, yüksek sıcaklıklar ve nem oranı işçilerin fiziksel dayanıklılığını büyük ölçüde etkiliyor.
Kavurucu sıcakta çalışmanın getirdiği zorluklar sadece fiziksel değil. İşçiler, yanında yeterli su ve yiyecek bulundurmadıklarında, dehidrasyon ve bitkinlik gibi sağlık sorunları ile karşılaşabiliyorlar. Ayrıca, güneş ışınlarının doğrudan etkisi altında kalmak, cilt problemleri ve uzun vadeli sağlık sorunları yaratabiliyor. Zaten dar bütçelerle hayatlarını sürdürmeye çalışan bu işçiler, sıcak havalarda günün başından sonuna kadar çalışmak durumunda kalıyorlar. Ancak bunun karşılığında günlük kazançları, diğer iş sektörlerine oranla oldukça cazip olabiliyor.
İstanbul’da günlük 1200 TL kazanan işçilerin birçoğu, geçimlerini sağlamak için zorunlu olarak bu meslekleri seçiyor. İnşaat sektörü, sokak sanatçıları, park bahçe işçileri ve diğer emek yoğun işlerde çalışanların kazancı, çoğu zaman yaptıkları işe göre değişiklik gösteriyor. Ancak sıcak havada çalışan işçilerin, zorlu şartlara rağmen bu kazançlarının yanı sıra, dikkate değer bir motivasyon bulmaları da önemlidir.
Birçok işçi, bu zorlu süreçte ailelerine katkıda bulunmanın mutluluğunu yaşıyor. Ailelerinin geçimini sağlamak için uzun ve zor saatler çalışıyorlar. Sağlıklarını tehlikeye atmalarına rağmen, çoğu işçi için bu çalışma saatleri, ekonomik kaygılarından dolayı bir zorunluluk haline geliyor. İş bulmanın kolay olmadığı zamanlarda, bu kazanç çoğu zaman geçim için yeterli olmuyor. Ancak yine de, bu zorlu süreçte işçiler, toplumun omuzlarında taşınan yüklerden biri olmaya devam ediyor.
Sonuç itibarıyla, İstanbul’un sokaklarındaki işçilerin yaşamı, sadece bir işten ibaret değil. Ailelerine olan bağlılıkları, hayat mücadelesi ve zor koşullarda paraya ulaşma çabalarıyla dolu bir hikaye. Kavurucu sıcakta günlük 1200 TL kazanmak, onlara umutsuzluk yerine yeni bir yaşam kapısı açıyor. Bu nedenle, sadece kazandıkları para değil, verdikleri mücadele de takdir edilmelidir. Çünkü bu işçiler, şehrin dinamiklerini oluşturan, sosyal hayatın vazgeçilmez bir parçasıdır.